Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Üzerinde birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah’tan ve akrabalık bağlarından sakının.”
Kur’ân-ı Kerîm’in ayetleri ve Peygamber Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) hadisleri, akrabalık bağlarını korumaya güçlü şekilde teşvik etmiş ve bu bağların hem dini hem de dünyevi önemini vurgulamıştır. Şüphesiz, fertleri merhameti ve iletişimi gözeten bir toplum, sarsılmaz bir kale, dimdik bir sur olur. Böyle bir toplumdan güçlü aileler ve sağlam bir sosyal yapı doğar; bu yapı dünyaya liderler, rehberler, düşünürler, öğretmenler, davetçiler ve ıslahatçılar kazandırır. Onlar, ümmetlerinin çocuklarına ve tüm insanlığa hidayet meşalelerini ve nur kandillerini taşırlar.
Ebu Hureyre (Allah ondan razı olsun) şöyle rivayet etmiştir: Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “Kim Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsa misafirine ikram etsin. Kim Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsa akrabalık bağlarını gözetip korusun. Kim Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsa ya hayır söylesin ya da sussun.” (Buhârî rivayet etmiştir).
Enes (Allah ondan razı olsun) rivayet etti: Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “Rızkının genişletilmesini ve ömrünün uzatılmasını isteyen kimse akrabalık bağlarını korusun.” (Buhârî rivayet etmiştir).
Sevgi ve muhabbet bağlarından dostluklar ve arkadaşlıklar doğar; saf kalpler bunlarla beslenir, özlem ve muhabbetle coşar, samimiyet ve vefaya dönüşen ilişkiler meyve verir—even yabancılar için bile, sadece zaman ve mekânın bir araya getirdiği kimseler için. Öyleyse, aynı kökten gelen, aynı soydan akan kanla birbirine bağlı olan akrabalar arasındaki ilişki nasıl olmalıdır?
Bu sorunun cevabını, bize esen hafif ve tatlı rüzgârlar gibi gelen sevgi esintilerinde, samimi duygularda bulduk. Bu esintiler özlemimizi serinletti, heyecanımızı akrabalık merhameti ve bağıyla suladı.
Sıcak karşılama, samimi duygular ve aile birliğine yönelik gerçek heyecan; Homs’tan gelen Dalati ailesi heyetinin, Zabadani ve Kafr ez-Zeyt’teki akrabalarını ziyaretini en iyi tanımlayan başlıklardan bazılarıydı.
Bu buluşma, tüm kuzenler arasında ailevi ilişkileri güçlendirme, birbirlerinin tecrübelerinden yararlanma ve ailenin ilmî, sosyal hatta maddi seviyesini yükseltme konusunda kesin bir istek ve kararlılık taşıyordu. Kuzenler arasındaki bu olumlu gelişme, nerede olurlarsa olsunlar, hiç şüphesiz tüm taraflara ve Suriye toplumuna büyük faydalar sağlamaktadır.
Toplantı her açıdan başarılı oldu… Kalpler birleşti… Hem söylenen hem de söylenmeyen sözler bize Hz. Lut’un (aleyhisselam) şu sözünü hatırlattı: “Keşke size karşı koyacak bir gücüm olsaydı veya sağlam bir dayanağa sığınabilseydim.” Aynı şekilde kardeşlerin birlikteki gücünü ve birbirlerinden aldıkları kuvveti de hatırlattı.
Homs’taki tüm Dalati ailesi adına, bu iki buluşmanın başarısına katkıda bulunan herkese teşekkür ederim. Özellikle:
- Zabadani’deki aile komitesinin tüm üyelerine (özellikle ziyareti organize eden Mühendis Amer el-Dalati’ye),
- Zabadani’deki Dalati ailesinin büyüklerine,
- İstisnasız katılan tüm misafirlere—Allah hepsine uzun ömür versin,
- Zabadani Vakıflar Şubesi Müdürü Sayın Hişam Süleyman el-Dalati’ye,
- Sayın Ali Muhammed el-Dalati’ye,
- Kafr ez-Zeyt’ten Avukat Ahmed el-Dalati’ye.
Yüce Allah’tan bize öğrettikleriyle faydalandırmasını dilerim. Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.
Mühendis Hassan Safvan el-Dalati
2010-05-31
