Aile, toplumun bireylerini yetiştirme, onları doğru bir şekilde büyütme ve gelecek için umut verici bir şekilde eğitme konusunda büyük ölçüde dayandığı en önemli sosyal sistemlerden birinin temel direği olması nedeniyle önemini kazanır. Ailenin yapısı sağlam, bütünleşmiş, hastalıklardan, psikolojik sorunlardan ve kirli bireysel arzularından uzak olduğunda; bunun olumlu yansımaları topluma da ulaşır. Böylece toplum, aileden ahlaklı ve sağlıklı bireyler kazandıkça güçlü ve dayanıklı olur; güvenlik ve istikrar güçlenir ve toplum sağlıklı bir gelişim yoluna girer.
Bu yüzden aile, toplumun özü ve ilk hücresi olarak kabul edilir; onun sıkıntısıyla toplum sıkıntı çeker, onun mutluluğuyla toplum da mutlu olur. Yüce Allah, aileyi sevgi, şefkat, iyilik ve huzurlu bir birliktelikle çevrelemiştir. Nitekim Yüce Kitap’ta şöyle buyurur: “O’nun ayetlerinden biri de, kendileriyle huzur bulasınız diye size kendi cinsinizden eşler yaratması ve aranıza sevgi ile merhamet koymasıdır. Şüphesiz bunda düşünen bir topluluk için ibretler vardır.” Ailenin sağlam yapısını korumak, anne ve babaların boynunda bir görev ve emanettir. Bu sorumluluk, aile kökleri olan anne ve babaların, aile dalları olan çocuklarına değer, ahlak ve doğru davranış kazandırmaları için çok büyüktür. Anne ve babalar, çocuklarını yetiştirmek, terbiye etmek ve eğitmek için en değerli varlıklarını feda ederler. Bunun sonucunda ya iyi ya da kötü meyveler elde edilir. Çocukların iyi yetiştirilmesi toplumun iyiliği, kötü yetiştirilmesi ise toplumun temelini yıkmak demektir. Çünkü ailenin sapması, çocukların sapmasının en tehlikeli sebeplerindendir. Çocuk, hayatının ilk yıllarında anne babasının değerlerini tartışmasız şekilde benimser; bu yıllar kimliğinin şeklini belirler ve kişiliğinin öğelerini anne babasının davranış ve ahlakından alarak içine yerleştirir.
Şunu vurgulamalıyız ki aile reisinin sorumluluğu sadece rızık, yiyecek, giyecek ve içecek sağlamakla sınırlı değildir. Çocuklarına yüce ve asil değerleri öğretmek, onlara maddi ve manevi açıdan adil davranmak, kız ve erkek arasında ayrım yapmamak, ne sertlikle ne tehditle ne aşırı şımartmayla ne de ihmal ile yaklaşmamak gerekir. Akıl ile duygunun dengelenmesi, nasihat ve rehberliğin sabır, yumuşaklık ve sebat ile verilmesi, psikolojik sıkıntıların barınamayacağı sağlıklı bir ortam oluşturmak için şarttır.
Öyleyse aile, görevini tüm yönleriyle yerine getirmelidir. Bunlar arasında şunlar vardır:
- Eğitim ve terbiye
- Koruma ve güven
- Çocuklarda sevgi ve muhabbet duygusunu yerleştirmek
- Doğru yönlendirme ve rehberlik
Çocukların yetiştirilmesinde ailenin rolünü vurgulamak, sağlıklı insan hayatının devamı için şarttır. Bu, toplumun mutluluğunun, yücelmesinin ve gelişmesinin sebeplerinden biridir. Bu vurgu ve özen her çağda gereklidir, özellikle de aile bağını çözmeye ve birliğini parçalamaya çalışan şüpheli çağrıların ve yanlış fikirlerin karşısında.
İmadeddin Cevdet Dalati
2010-05-16
